26 Aralık 2014 Cuma

Çalışanları Kurumsal Marka Elçisi Yapmak: Turkcell Örneği

PERYÖN Kongresi’nde şu anda Kadir Has Üniversitesi’nde “Yeni Medya” dersleri vermekte olan İsmail Hakkı Polat‘ın bahsettiği bir araştırmaya göre içinde bulunduğumuz dönemde, bebek sahibi olacak kişilerin %23′ü doğumdan önce ultrason fotoğrafını sosyal medya hesaplarında paylaşıyor. Aşkını facebook aracılığıyla bulanların oranı %29′ken, ilişkisini SMS ile bitirenlerin oranıysa %33′müş. Teknolojiyi ve sosyal medyayı bireysel olarak günlük hayatımızın böylesine önemli kısımlarında kullanıyorken neden kurumlar da kurumsal markalarına değer katmak için kullanmasınlar?

İçinde bulunduğumuz teknoloji çağı aslında önceki çağlarla kıyasladığımızda anlaşılması zor bir manzara ortaya çıkıyor. “Üretim” dediğimiz aktivite artık sanallaştı, “içerik üretimi” gibi yepyeni bir kavramla çalışıyoruz. Yeni bir meslekdalı haline geldi ve teknolojiyi sosyalleşmek için kullanan pek çok kurum, kuruluş ve birey var. En basitinden şu anda bu yazıyı oluştururken yapmakta olduğum aktivitenin bir diğer ismi içerik üretimi. Elle tutulmuyor ürettiğim şey ama bir şekilde tüketiciye yani siz değerli okuyuculara ulaşıyor. Şu ana kadar çalıştığım şirketler de tamamen içerik üretimi alanında faaliyet gösteriyor desem çok da yanlış olmaz.

Tüm bu teknolojik sosyalleşme ortamı içinde hala bir önceki çağı tamamlayamayan kurum yöneticileri çalışanlarına sosyal ağları yasaklamaya devam ederken, performans ölçme değerlendirme sistemini iş bitirmeye göre değil de zaman ve mekana göre kurarken böylesine ileri (!) fikirlerden söz etmek ne derece doğru olur bilemiyorum tabii.

Zira ne yazık ki hala pek çok kurum ancak haftada 5 gün her sabah tam 9:00′da ofiste olup her akşam tam 18:00′da ofisi terk eden çalışanlarını “disiplinli çalışan” olarak görmeye devam ediyor. O 9 saat içinde de bitirilen işleri ve “kaytarılan anları” göz ardı etmeye devam ediyor. Yine bu kurumların yöneticilerin başarıyı ödüllendirme anlayışları da tabii ki para ödülleri ile sınırlı kalıyor.

Oysa ki çalışan kendini değerli hissettiği yerde motive olur ve o motivasyonla 4 saatte bile diğerinin 9 saatte yapabileceği iş sonuçlarına ulaşabilir. Bu performansı gösteren çalışana da “zamanla ödüllendirme” yöntemi uygulansa ve kalan o 5 saati ofis dışında geçirebilme hakkı tanınsa hem çalışan bağlılığı artırılmış olur hem de kurumun marka değeri artar.

Evet artık kurum yöneticilerinin ve İnsan Kaynakları’nın tek hedefi yüksek performanslı çalışanlar yaratmak değil. Kurumuna bağlı çalışanlara sahip olmak ve dışarıda da herkese “vay be, işte hayalimdeki kurum” dedirtecek kurumsal marka değerini yaratmak da işlerinin bir parçası olmuş durumda.

Kendisi de bir teknoloji şirketi olan Turkcell bir taşla pek çok kuş vurarak hem yeni dünyanın sosyalleşme anlayışını kullanarak çalışanlarına sosyalleşme alanı sağlıyor hem de kurum içinde bağlılığı kurum dışında da kurumsal marka değerini artıracak bir platform kullanıyor: “Paylaş Turkcell’li”.

Kurum içindeki tüm gelişmeler ve hem işle ilgili hem sosyal faaliyetlerle ilgili her türlü paylaşım bu portala ekleniyor ve Turkcell çalışanları da kurumsal marka elçileri olarak bunları kendi sosyal ağlarında paylaşıyor, duyurusunu yapıyor.

Kısa zamanda çok hızlı bir büyüme kaydeden Turkcell’in teknolojik sosyalleşme konusunda attığı tek adım elbette bu portal değil. 500 sürekli takipçisi olan Turkcell Blog’da içeriği sadece çalışanlar üretiyor. Tabii yaşanabilecek olumsuz durumlara karşın proaktif bir yaklaşım benimseyen Turkcell’in bu tür dijital kanallardaki politikalarını belirleyen bir ekibi var. Bu ekip tarafından hazırlanmış olan “Sosyal Medyada Kurum Nasıl Temsil Edilmeli?” konulu bilgi dokümanı çalışanlar tarafından okunduktan sonra paylaşım yapılabiliyor.

Turkcell İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Meltem Kalender Öztürk’ün paylaştığı bir örnek de konunun ne denli önemli olduğunu gösterir nitelikte. Geçtiğimiz eğitim döneminin ilk gününde tüm annelere izin verilmiş ve okulun ilk gününde çocuklarının yanında olabilmeleri sağlanmış. Bunun üzerine çalışan anneler kendilerine sağlanan bu faydayı blogta ve sosyal medyada paylaşmışlar, böylece binlerce kişiye birden ulaşmış. Asıl amaç annelerin o gün akıllarının çocuklarda kalmaması ve dolaylı olarak çalışan bağlılığı yaratmakken, bir de kurumsal marka değeri sosyal ağlar aracılığıyla artırılmış.

Sosyal medyanın ve teknolojinin gücünü göremeyip hala kurum içinde yaşanan tüm olumlu/olumsuz durumların kurum içinde kalacağını zanneden yöneticiler umarım geri dönülmez hatalar yapmadan çağın gerekliliğine ayak uydurabilir ve sosyal medyada yer almama direnişine bir son verebilirler.


"MERHABA" DEYİP GEÇMEYİN...





  Bir günde o kadar çok insanla karşılaşıyoruz ki, bazen insanları görmezden geldiğimiz bile oluyor. Birçok şeyi insan faktörü olmadan Gerçekleştirmemize rağmen aslında “insan” olmazsa olmazlarımız arasında. İş hayatımızda her zaman karşılaştığınız insanlara ne kadar dikkat ediyoruz? Birden fazla kez karşılaştığımız ekip arkadaşlarımızla ne kadar sıklıkta iletişim kuruyoruz? Çoğu zaman bir “merhaba” diyecek kadar vaktimizin bile olmadığı zamanları dile getiririz. Peki, nedir bu “merhaba”nın gücü. Neden bu kadar önemli ve etkili?
       İş yaşamında ve sosyal yaşantımızda iletişimin gücünü yadsıyamayız. Bana göre  “Merhaba” iletişimde ilk adımın sihirli dokunuşu. Bir merhabayla aslında karşımızdakine sadece selam vermiş olmayız. Merhabanın altında yatan sihirli mesajlar vardır. Bir Merhaba bazen “seninle konuşmak istiyorum” bazen “bugün çok güzel görünüyorsun” bazen,” iyi misin?” bazen, “bugün çok mutluyum seninle paylaşmak istedim” gibi ve buna benzer birçok mesajı barındırır. Diğer bir boyuttan bakarsak bazen de programlanmış tepkilere şartlanarak kullandığımız bir kelime olarak da hayatımızda yer aldığını çok rahatlıkla gözlemleyebiliriz.
Motivasyonel anlamda ise azımsanmayacak bir faydası vardır. Güne başlarken kim neşeli ve sıcak bir “Merhaba” duymak istemez ki, ya da bir “merhabayla” var olduğunu, görmezden gelinmediğini hissetmek istemez ki.
         "Patch Adams" Filminden Harika Bir Sahne  “Merhabanın” deneyini bizler için yapıyor. Doktor olmayı neden sevdiğini açıklayan Patch Adams, “Hastalıklar kadar insanları da tedavi etmeliyiz” cümlesiyle insanlarla kurmuş olduğumuz ilişkilerin, hastalıklar kadar tedavi edilesi olduğuna inanıyor. Parametrelerin yerini değiştirerek programlanmış tepkileri değiştirebileceğimizin en samimi ve doğal halini izleyeceğimiz bu kısa bölümde, iletişimin en basit ancak bir o kadarda farkında olmadığımız noktasını bizlerle paylaşıyor. Bir merhabanın insanlar üzerindeki etkisi ve sizde uyandırdığı zafer duygusu ya da  karşılıklı etkileşiminle güne güzel başlamanın küçük sırrı!





 Şartları değiştirerek, programlanmış tepkileri değiştirmeye çalıştığımız sürece bireysel ve çevresel motivasyonda merhabanın etkisinin ne kadar güçlü olduğunu gördük.

Varsın deli desinler denemeye değer bence. İşe bugünden başlamaya ne dersiniz? Ekip arkadaşına ya da hiç tanımadığın birine Bir Merhaba da sen demek istemez misin?


25 Aralık 2014 Perşembe

Nesne yönelimli programlamanin en önemli yapilarindan biri olan İnterface nedir?

 Uygulamalarimizda interface kullanmanin iki sebebi olabilir:
   1. Uygulamamiz için bir sinif olusturdugumuzu düsünelim. Bu sinif türünden bir yavru degisken olusturuldugunda sinifin içerisindeki elemanlara (fonksiyon, prosedür, property, degisken) bu degisken üzerinden erisilir. Fakat birden çok yerde sadece belirli bir grup elemani kullanmak istiyorum. Yani diger elemanlar isime yaramayacaktir. Baska bir yerde de diger elemanlari kullanmam gerekmektedir. O zaman isime yaramayan elemanlari almadan nasil bir yapi kullanacagim?
   2. Bir siniftan sadece bir sinifa kalitim verebiliriz. Fakat bir sinifa iki veya daha fazla siniftan kalitim veremeyiz. Bu durumda interface yapisini kullanmamiz dogru olacaktir. Bir sinifa birçok interface ile kalitim verebiliriz.
Interface'in tanimlamasini kisaca hatirlayalim:
   1. Interface içerisinde sadece fonksiyon, prosedür, indexer ve property tanimlamasi yapabiliriz.
   2. Interface içerisinde degisken tanimlamasi yapilmaz!!!
   
3. Interface isimleri tavsiye edildigi sekilde, 'I' harfi ile baslar..
Bir örnek ile konumuzu daha iyi kavramaya çalisalim:
Örnegimizde bir üniversitedeki ögretim görevlileri ve ögrencilerin bilgilerine ulasilmak isteniyor. Ögretim görevlileri için OgretimGorevlisi, ögrenci için ise Ogrenci siniflari olusturulmustur. Bunlarin kisisel bilgilerine ulasabilmek için IKisiBilgileri interface'i ve çalisan kisilerin çalisma bilgilerine ulasabilmek için ICalisanBilgileri interface'i olusturulmustur.
Dikkat edilmesi gereken nokta su: Ögrenci okul içerisinde bir kisidir. Ögretim görevlisi ise hem kisi hem de çalisandir.
Öncelikle interface'lerimizi inceleyelim:


interface IKisiBilgileri{
        string AdSoyad { getset; }
        string EPosta { getset; }
        string Telefon { getset; }
}
interface ICalisanBilgileri
{
        string Departman { getset; }
        string Gorev { getset; }
}
IKisiBilgileri interface'inde kisinin adi soyadi, e-posta adresi ve telefon numarasi bilgilerine ulasiliyor. ICalisanBilgileri interface'inde ise çalisan kisinin departmani ve görevi bilgilerine ulasiliyor.
Simdi Ogrenci ve OgretimGorevlisi siniflarinin kodlarini inceleyelim:
class Ogrenci :IKisiBilgileri{
        private string adSoyad, ePosta, telefon;
        private double not;

        public string AdSoyad
        {
                get { return adSoyad; }
                set this.adSoyad = value; }
        }
        public string EPosta
        {
                get return this.ePosta; }
                set this.ePosta = value; }
        }
        public string Telefon
        {
                get return this.telefon; }
                set this.telefon = value; }
        }
        public double Not
        {
            get { return this.not; }
            set { this.not = value; }
        }
}

Ögrenci bir kisi oldugu için sadece IKisiBilgileri interface'inin kalitimini aldi ve bu interface içerisindeki property'ler sinif içerisinde olusturuldu.


Ögretim görevlisi hem kisi hem de çalisan oldugu için ICalisanBilgileri ve IKisiBilgileri interface'lerinin kalitimini aldi ve içerisindeki property'ler sinif içerisinde olusturuldu.

class OgretimGorevlisi : ICalisanBilgileriIKisiBilgileri{
        private string adSoyad, ePosta, telefon, departman, gorev, unvan;
        public string Departman
        {
                get return this.departman; }
                set {this.departman = value; }
        }
        public string Gorev
        {
                get { return this.gorev; }
                set this.gorev = value; }
        }
        public string AdSoyad
        {
                get return adSoyad; }
                set { this.adSoyad = value; }
        }
        public string EPosta
        {
                get { return this.ePosta; }
                set { this.ePosta = value; }
        }
        public string Telefon
        {
                get { return this.telefon; }
                set { this.telefon = value; }
        }
        public string Unvan
        {
                get { return this.unvan; }
                set { this.unvan= value; }
        }
}

Class ve Interface'lerimizi olusturduk. 

22 Aralık 2014 Pazartesi

C# Akış Kontrol Yapıları (if - else (Eğer - Değilse), switch – case,Döngüler,For Döngüsü,While,Do-While

if - else (Eğer - Değilse)
If (Eğer) Kosul İfade Yapısı

Sorgulama yapısı, mantıksal olarak;
-Esit mi? Esit değil mi?
-Büyük mü? Büyük Esit mi?
-Küçük mü? Küçük Esit mi?
Sorgulamalarının sonucuna göre islem yapılır. Sonuç olarak iki değer ortaya çıkar bu sonuç ya doğrudur olur yada yanlıstır.

Eğer Sonuç doğru ise if sorgusunun içine girer ve küme parantezi içindeki komutu yerine getirir, eğer değilse bu komut satırını atlar yani uygulamadan devam eder.
private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int sayi1 = 4;
int sayi2 = 5;
if (sayi1 == sayi2)
{
MessageBox.Show("Sayı1 ile Sayı2 Bir birine Esit");
}
}

Else (Değilse)
Yapılan sorgulama sonucunda eğer değer doğru değilse o zaman else komutu ile yanlıs olan sonuç için komutlar yerine getirilir.

 private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int
sayi1 = 4;
int sayi2 = 5;
if (sayi1 == sayi2) // Eğer bu iki sayı bir birine esitse

{
MessageBox.Show("Sayı1 ile Sayı2 Bir birine Esit");
}
else // Değilse
{

MessageBox.Show("Sayı1 ile Sayı2 Bir birine Esit Değil");

 }
}

if – else if – else

Bu sorgulama tipinde eğer sorgusu sonucunda doğru değer elde edilememisse ardısık olarak eğerli olarak sorgulama isleminde kullanılır.
Son olarak da else ifadesi ile yanlıs sonuç için bir komut yazılır.
private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int sayi1 = 4;
int sayi2 = 5;
int sayi3 = 9;
if (sayi1 == sayi2)
{
MessageBox.Show("Sayı1 ile Sayı2 Bir birine Esit");
}
else if(sayi1+sayi2 == sayi3)
{
MessageBox.Show("Sayı1 ile Sayı2 toplamı sayı3 e Esit");
}
else
{
MessageBox.Show(“Hiç Esitlik Yok");
}
}

 İç-İçe if-else yapısı

Her programlama dilinde olduğu gibi C#  programlama dilinde de if-else yapısı iç içe kullanılabilir. Burada eğer karsılastırma doğru ise içe girer ve tekrar karsılastırma ile karsılasır. Eğer o da doğru ise tekrar içe girer değilse else yapısına girer yada bir üst elseif yada else yapısına çıkar.
Asağıdaki örnekte bunu çok rahat bir sekilde görebiliriz.
private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int nem = 40;
int sicaklik = 35;
int ruzgar = 10;
if (nem < 20)
{
   if (sicaklik <= 10)
{
    MessageBox.Show("Soğuk ve kuru bir gün");
    if (ruzgar < 10)
{
    MessageBox.Show("Aynı zamanda rüzgarsız bir gün");
}
}
   else
{
   MessageBox.Show("Sıcaklık normal ama kuru bir gün");
}
}
    else if (nem < 60)
{
    if (sicaklik <= 10)
{
    MessageBox.Show("soguk ve orta nemli bir gün.");
}
   else
   MessageBox.Show("Sıcaklık ve nem normal.");
}

Switch – Case

Switch deyimi genellikle kompleks if-else bloklarının yerine tercih edilir. Switch deyimi ile yapılabilen bütün kontroller if deyimi ile de  yapılabilir. Ancak bazı durumlarda switch deyimi daha sade bir yapıda görünür.

 switch yapısında break, case, switch ve goto anahtar sözcükleri kullanılır.


Dikkat edilecek kurallar;
-switch kelimesi, yapının baslangıcını belirler.
-switch bölümünden sonra bir değisken yazılmalıdır.
-Değiskenin tipi string veya nümerik olabilir.
-case bölümünde, sabit değerler olmalıdır. Burada ifade bulunmaz.
-case bölümleri break ifadesi ile bitirilmelidir.
-case'den sonra { } isaretlerine gerek yoktur.
 Yazım Kuralı
switch (sınama değeri )
{
case değer1 :
yapılacak islemler ;
break;
case değer2 :
yapılacak islemler ;
break;
case değer3 :
yapılacak islemler ;
break;
default :
yapılacak islemler ;
break;
}
switch case
 
Switch – Case Hakkında Notlar
-switch parantezleri içinde double,decimal tipinde değisken kullanılmaz.
-case etiketinden sonra istenen sayıda deyim satırı bulunabilir.
-Her zaman default: bölümünü kullanmanız program yazarken hataları bulabilmenizi sağlar.
-En çok rastlanan hata break; deyiminin unutulmasıdır. Switch yapısı kurulduktan sonra break'lerin doğru yerlerde olup olmadığını kontrol ediniz. 

 Döngüler

Döngüler bir program içerisinde belirli isleri defalarca yapmamızı sağlayan komut bloklarıdır. Sonsuz döngüler yapılabildiği gibi belirli kriter değerine ulastığında biten döngüler de yapılabilir.

C# Dilinde 4 tip döngü vardır.


1.For döngüleri

2.While Döngüleri
3.Do While Döngüleri
4.Foreach Döngüleri

For Döngüsü

for (int i = 1; i < 300; i++)
{
i++
}
  • for döngüsünde parantez içindeki deyimler bos bırakılabilir. Ama noktalı virgüllerin tutulması gereklidir.
  •  birinci ve üçüncü deyimin yazılmaması for döngüsünün while döngüsü olarak kullanılmasını sağlar.
  • İkinci deyim yazılmadan, döngünün ne zaman biteceği belli olmaz. Böyle durumlarda, break komutuyla döngünün dısına çıkılır.
for ve while döngüleri, mantıksal ifadenin en basta sınandığı yapılardır. Mantıksal ifade doğruysa, döngüye girilir doğru değilse döngüden çıkılır.
while döngüsü ile do-while döngüsü arasındaki tek fark kosulun sınandığı yerdir. do-while döngüsünde kosul  sınaması bloğunun en sonunda yapılır. Bu yüzden kosul herne olursa olsun kod bloğunu en az bir kez isletilir ve kosul sınamasına gelir. 

foreach

int[] sdizi = new int[] { 0, 1, 2, 3, 5, 8, 13 };
foreach (int i in sdizi)
{
lblSonuc.Text += i.ToString();
}

private void btnHesapla_Click(object sender, EventArgs e)
{
lblSonuc.Text = "";
int sayac = Convert.ToInt32(txtSayi.Text);
int toplam = 0;
int[] dizi = new int[sayac];
for (int i = 0; i < dizi.Length; i++)
{ dizi[i] = i; }
foreach (int x in dizi)
{
lblSonuc.Text = lblSonuc.Text + Convert.ToString(x) + " ";
toplam = toplam + x;
}
lbltoplam.Text = "Toplam: " + toplam.ToString();
}
Döngüden Çıkıs
-break ifadesi ile döngü yapısından çıkıs için  kullanılır. Eğer iç içe döngü varsa break içteki döngüden bir üstteki döngüye çıkıs için kullanılır
-continue, bulunulan yerden döngünün sonuna gitmek için kullanılır.
-Her iki ifade de , algoritmaların uygulanmasında çok sık kullanılan ifadelerdir.

Break ifadesi ile döngüden çıkıs

private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int x = 0;
for (; ; )
{ /* sonsuz döngü */
if (x == 5)
{
break;
}
MessageBox.Show(x.ToString());
x++;
}
}
Yukarıdaki programda, bir sonsuz döngü vardır ancak bu sonsuz döngü x'in değeri 5 olduğunda döngü kesilir ve çıkılır..

Continue: döngüye devam

private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int x;
for( x = 0; x <= 8 ; x++) {
if (x == 4)
{
continue;
}
MessageBox.Show("X = " + x.ToString());
}
}
Yukarıdaki programda, 4 dısında 0'dan 8‘e kadar olan bütün sayılar sıra ile mesaj kutusunda gösterilir.
continue: Örnek 2
private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int x;
for( x = 0; x <= 8 ; x++) {
if (x != 4)
{
MessageBox.Show("X = " + x.ToString());
}
}
}
Yukarıdaki programda, 4 dısında 0'dan 8‘e kadar olan bütün sayılar sıra ile mesaj kutusunda gösterilir.
Örnek: İç İçe For Döngüleri
private void Form1_Load(object sender, EventArgs e)
{
int x;
for( x = 10; x <= 20 ; x++)
{
for (int y = 2; y < x; y++)
{
int bolum = x / y;
if (bolum * y == x)
{
MessageBox.Show(y.ToString() + " " + x.ToString()+" in bölenidir ");
}
}
}
}

SIKÇA YAPILAN HATALAR
if’in bulunduğu satır sonuna noktalı virgül konulması
if bloğunun sonunu belirleyen küme parantezinden sonra noktalı virgül konulması
İf bloğunun sonunda küme parantezinin kapatılmaması
Çok ifadeli if bloğunda küme parantezlerinin kullanılmaması
else kelimesinden sonra noktalı virgül konulması
çok ifadeli if/else bloklarında küme parantezlerinin unutulması
iç içe if else yapısındaki else if kelimelerinin bitişik yazılması

19 Aralık 2014 Cuma

Sosyal medyanın, oluşumuna destek sağladığı Networking nedir?

Sosyal medyanın, oluşumuna destek sağladığı “Networking” nedir, ne değildir? Networking’i hangi amaçlar için kullanırız? Örnek siteler. Network Oluştururken dikkat etmeniz gerekenler nelerdir?



Gelişen teknolojiyle birlikte durduramadığımız ve gitgide ağını genişleten Sosyal Medyanın öneminin hepimiz farkındayızdır.

  • Sosyal medyanın, oluşumuna destek sağladığı  “Networking” nedir, ne değildir?
  • Networking’i hangi amaçlar için kullanırız? Örnek siteler.
  • Network Oluştururken dikkat etmeniz gerekenler nelerdir?
Özellikle yeni mezunlara  kariyer yaşantılarında önerilerde bulunurken ilk söylenenler arasında yer alan “Network çok önemli!” cümlesi önemini gün geçtikçe arttırıyor doğrusu. Profesyonel ağ oluşturmayı; iş dünyasındaki kişilerle tanışma, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunma, iş dünyası hakkında bilgi edinme, kendi bilgi ve becerilerinize uygun işler hakkında bilgi sahibi olma, staj ve iş fırsatlarından haberdar olma amacıyla yürütülen uzun bir süreç olarak değerlendirebiliriz.
Bu bakımdan günümüzde profesyonel ağ oluşturmak ve bu kişilerle bağlantı halinde olmak büyük önem taşıyor. Baktığımız zaman bazı şirketler açık olan pozisyonlarını bile ilan vermeden network aracılığıyla kapatabiliyor.
İş yaşantısının içinde bu kadar yer edinmiş olan ve sosyal medyayla güncelliğini ve sürekliliğini koruyan Network/Profesyonel Ağ nedir derseniz?
İhtiyacın olabileceğini bilmeden ve çıkarın olmadan karşılıklı fayda sağlayan diğer insanlarla ilişki kurabilme, bir kişiden diğerine bilgi, fikir ve deneyim aktarabilinen bir profesyonel ağdır. Sadece “büyük adamlarla” sohbet etmek değil gerektiğinde yardım alabilmek ve yardım edebilecek kişilerle bağlantı kurmaktır.
Network ağını genişletmeye çalışan bireylerin  “meraklı” ,”etkin dinleyici”,”araştırmacı”, “paylaşımcı” olmaları kaçınılmazdır. Ayrıca bu özelliklerin yanı sıra Konferanslar, seminerler, kişisel bloglar, profesyonel siteler, klüp etkinlikleri vb. gibi alanlarda aktif ve takipçi olmanız  Network anlamında sizlere fayda sağlayacaktır. Network oluştururken ilginizin olduğu kurum, dernek ve kuruluşlarda yapacağınız paylaşımlar, sohbetler, konular üzerindeki fikir alışverişi; hem kişisel gelişiminiz hem de bireysellikten toplumsallığa geçiş aşamasındaki adımlarınızı kolaylaştırdığı için gündemi ve sektörel olayları takip etmenizde size yardımcı olacaktır.

Profesyonel Ağ anlamında göz atabileceğiniz birkaç siteye örnek vermem gerekirse;
Linkedln: Sanal CV Platformudur. Profesyonel iş hayatındaki insanların bir arada bulunduğu, iş, kariyer, eğitim vb. alanlarda deneyimlerini paylaş profesyonel bir ağdır. 
Google+:  Takip ettiğiniz/Sizi takip eden kişilerle görüntülü konuşma, fotoğraf, video, link paylaşımı yapabileceğiniz her geçen gün gelişmekte olan sitedir.
Word Prest: En çok kullanılan Blog (günce) yazma sitesidir.
XING: İşveren ve iş arayanların daha çok kullandığı bir sitedir. İş bağlantıları bulabilir, etkinlikler düzenleyebilir, sektörünüzle ilgili bilgiler edinebilir, şirketleri inceleyebilirsiniz.
LiveMochaDünyanın dört bir yanından her dilden insanın bir araya gelip birbirine yabancı dil öğretmeye çalıştığı bir sitedir. Biraz temeliniz varsa ilerletmeniz anlamında sizlere yardımcı olabilecek bir site.
Gruplara üye olmakla bitmiyor tabiî ki, katılım göstermeniz, güncelliğini korumanız, yeni insanlarla etkileşim halinde olmanız ve bunların sürdürebilir olmasını sağlamanız son derece önemli.
Bunların yanısıra Network oluşumunda dikkat etmeniz gereken şeylerde olacaktır elbet.
Kendi tarzınızı belirleyin!: Ağınıza eklediğiniz kişileri ya da katılmak istediğiniz siteleri  doğru seçmelisiniz. Kendi alanınızı belirleyerek yol haritanızı oluşturmalısınız. Bazı sitelerin içeriği; iş, kariyer, yönetim olurken, bazı siteler kız/erkek arkadaş bulma alanları olabilir.
Profiliniz ne anlatıyor?: Bir blog siteniz varsa ya da yeni katıldığınız sosyal bir site varsa burada düzenlemiş olduğunuz profil son derece önemli. Patronunuzun ya da profesyonel iş hayatının kabul görmediği şeyleri profilinizde yazmanız sizin hakkınızda önyargılara sebebiyet verebileceğinden dikkat edilmesi gereken bir nokta. Firmaların size iş teklifinde bulunmadan önce ya da sizi iş görüşmesine çağırmadan önce üye olduğunuz grup ve sosyal ağlardan profillerinizi inceleyerek, sizler hakkında ön değerlendirmede bulunduğunu gözönünde bulundurursak profil düzeninize daha bir özen göstermeniz kaçınılmaz bir gerçek.
Network saldırganları: Sosyal Network gruplarına katılım istekleri kabul edilmediği halde üye olmak isteyen ve gereğinden fazla ısrarcı olan network saldırganı olarak tanınmamaya gayret gösterin. Birinin network’una dahil olmak için çok ısrarcı ve agresif davranmanız sinir bozucu ve itibar zedeleyici olabilir.
Network yardımseverliğinde Samimiyet: Profilinizdeki paylaşımlarınıza ya da network ağınızdaki kişilere karşı verdiğiniz sözleri tutmaya özen gösterin. Kişilerin belirli network’lere girişlerine yardım edeceğinize veya onlara ihtiyaç duydukları telefon numaralarını bulacağınıza ya da destekte bulunacağınız konular hakkında verdiğiniz sözlere dikkat etmelisiniz. Sözünüzü tutma konusunda hassas davranmanız ağınızı daha da güçlendirip güvenilirliğinizi arttırıyor olacaktır.
"Birgün Henry Ford'a çok basit tarih ile ilgili bir soru sormuşlar, bilemeyince herkes hayrete düşmüş. Henry Ford'un cevabı "Ben her şeyi bilmek zorunda değilim, ama bu bilgiyi bana doğru verecek kişiye beş dakikada ulaşabilirim." "
Çevrenizde beş dakikada ulaşabileceğiniz insanların olması ya da beş dakikada ulaşılabilecek biri olmanız dileğiyle.



10 Aralık 2014 Çarşamba

“Profesyonel Çevre Edinmek Benim İşim” Diyenlerin 3 Basit Yöntemi

Networking networking diyoruz çevre edinmek önemli diyoruz da asıl kastettiğimiz, torpil değil referans kazanmak, kendinizi anlattığınız profesyoneller edinmek kısacası “ilişkiler inşa etmek”.


Günümüzde iş arama sürecinden, bir proje yönetimi işine kadar pek çok konuda network’lerden yani ağlardan, yani “tanıdıklar”dan faydalanılıyor.
İyi bir networker olmak kolay değil, Linkedin’de 1000 tane bağlantınızın, Facebook’da 1500 arkadaşınızın olması sizin güçlü ilişkilere sahip olduğunuz anlamına gelmiyor artık.
Bu işin uzmanları üşenmemişler bizler için onlarca makale yazıp video hazırlamışlar. Sadece youtube’a “master networker” yazarak bile toplamda en az 2 saatlik bir “Nasıl profesyonel ilişki uzmanı olunur” eğitimi alabilirsiniz. :)
Benim en çok ilgimi çekense Likeable Media’nın CEO’su ile Genç Girişimciler Konseyi’nin kurucuları tarafından hazırlanan şu video.
Özetle diyorlar ki;

  1. Sosyal medyada bir şeyler yap, ama bunu kendinden önce başkaları için yap. Neticede birine bir şey satmak istiyorsanız önce o kişinin ihtiyacını bulmalı ve o ihtiyacı giderecek bir ürünle karşısına çıkmalısınız. Yani satış yapıp para kazanmanın yolu önce müşteriyi düşünmek.
  2. Erişim yolu oluşturun. Elinizde evde ürettiğiniz harika bir ürün olabilir ancak o üründen para kazanabilmek için evden dışarı çıkmalı ve insanlara ulaşmalısınız. Ve şu anda öyle bir çağdayız ki, o sizin yaptığınız ürünü yapan tek kişi siz değilsiniz. Bir yarıştasınız ve ürünü en kısa sürede en fazla kişiye tanıtabilen bu yarışın galibi olacak. Bunun için ilişki kurabileceğiniz ortamlara ihtiyacınız var. STK’larda gönüllü toplantılara katılın, en az 4 sosyal ağ üzerinde aktif hesabınız olsun, mesleki gruplara üye olun etkinlikleri takip edin, ücretsiz veya cüzi ücretlerle katılabileceğiniz eğitimler bulun, her zaman yanınızda kartvizit bulundurun.
  3. Tanışın, bağlantı kurun ve bu eylemi sıkça tekrarlayın. Tanıştığınız birisini Linkedin’den bağlantı olarak eklediniz diyelim, orada kapanmasın, bir mesaj atın, bayramları seyranları iletişim kurma fırsatı olarak değerlendirin. Ammaaa tabii ki toplu mesajlarla değil! Öyle yapacaksanız hiç yapmayın daha iyi. Birini özel hissettirmek istiyorsanız kişiye özel aksiyon almalısınız.